1 Ocak 2012 Pazar

sen beni yanlış anladın Rıfkı!

Burayı sinsi sinsi takip ettiğini biliyorum Rıfkı. Hayatını da bu sinsilikle yaşadığını düşünüyorum .Yapma ama, bu kadar kötü olma! Kötü olma demişken Rıfkı, her şey katı bir nedensellikle açıklanamaz şu karmaşık kodumunun dünyasında. Bunu mutlaka anla, anladığın zaman ise bir telefon yeterli olacak. Kahveler benden.
 Kahveler benden demişken, benden  olan bir sürü şeyler var bak  Rıfkı. Ortamın şamar oğlanı olmam, her şeyle geyik yapabilmem, senin sabah mutsuz uyanmaklarını bile neşeyle karşılayıp, şaralop şeyler anlatabilmem gibi. "Brad pitt uyandırsaa mesleaaa, ketıla kahve suyu koy derim haa" deyip aslında hiç de onu yapacak fıtratta bir hatun olmamam  Rıfkı,  açık konuşalım.O aşırı iffetli haller, hep toplumsal rol bil bunu!
 Tuhaf dönemime geldin Rıfkı. İyi geldin diyemeyeceğim, bıktım çünkü kendimi suçlu hissettirmenden. Halbuki seni sevmek için nedenler bulur gibi olmuştum ama olmadı, olamadı. Sen her sabah yatağını, her hafta kitaplarını, durmadan da kendini toparlayan insansın be Rıfkı  Ben o kadar savruğum ki toplamak için belediye vinç getirse yetersiz kalacak! Sahi senin hiç yıkanmadığın olur mu Rıfkı? Yıkanmadığın derken, yıkanmadığın yani, leş gibi olduğun, nasılsa evdeyim be deyip iplemediğin, günde iki kez duşa girmediğin...
 Beni çok tuhaf hallere soktun Rıfkı. Halbuki ben hep dediğim gibi, tam da senin bildiğin kızlardandım. Bir çiçek alsaydın gelirken mesela, ağlayacaktım. Çok pis güzel cümleler kuraydın mesela Rıfkı, Mona Roza filan diyeydin, benim için, methiyeler düzeydin. Vallahi gık demeyecektim.  Yapıbozumculuk anlatmayacaktım boş zamanlarımızda. Ya da varoşsal varoluşsal problemlerimi.  Atlı karınca şeklinde bir müzik kutusu dibimi düşürmeye yetirecekti Rıfkı, ya da löpçük bir peluş ayıcık.
 Üzgünüm Rıfkı. Hatta i m sorry. Böyle de ciğerlerimize işlemiş Hollywood . Hala bir şansın var demek istemiyorum ama Allah cezanı versin dememem için bahaneler yarat, beni kategorize et, güzel şeyler söyle, bir şey yap. Yap ulen!

2 yorum: