16 Kasım 2018 Cuma

anahtarları bırak, kapıları kırdım

Burası benim arka bahçem Rıfkı.

Burası benim kimsenin bilmediği odam, gizli geçitim.

Ben burada güneşe baktım, ölümle yüzleştim.

Bütün çiçekleri kuruttum, sonra tekrar yenilerini ektim.

Tehlikeli şiirler okudum, dünyaya sataştım.

Ağladım, güldüm, küfrettim.

İki adımlık yerkürenin* bütün arka bahçelerinden geçtim.

Şimdi sana bu yazıyı başka bir odanın kapısının ardında yazıyorum. Buradaki kapının ne kadar güzel olduğunu, ne kadar benim kapım olduğunu unutmuşum. Ama hayat bildiğin üzere hatırlatmakta ustadır Rıfkı. Başka kapılardan geçerken, tekmelediğin kapıları hatırlarsın. Kilitleyip arkasında saatlerce ağladıklarını... Omuz attığın, camlarını indirdiğin kapıları saymıyorum. Anahtarının nerede olduğunu unuttuğun ya da anahtarlarını gizli bir köşede sakladığın kapılar da var tabii.

Geçtiğim kapılarda; bıraktığım, dağıttığım, kaybettiğim çok şey var. Bulduklarım da var Rıfkı. Kapılara haksızlık edemem. Kazık kadar yaşını başını almış bir kadına dönüşürken, eyvallah etmediğim kapılar da var. Kapılar diyorum Rıfkı. Burası benim en sevdiğim kapılardan biri.

Kendi kişisel evrenime yeni bir kapı açtım şu dönemde Rıfkı.

Artık, anahtarları bırak. Kapıları kırdım.