1 Temmuz 2013 Pazartesi

koymalı yazı

Öyle olmuyor işte Rıfkı. Nasıl oluyor bilmiyorum ama oluyor bir şekilde. Yaşıyorsun yani. Ölmüyorsun. "Beni öldürmeyen acı, güçlendirir." diyen Nietzsche'ye "Yok, o öyle değil; biliyorum ben." deyip  seksenlik ninenin sözünü hatırlıyorsun. "Biz neler gördük be çocum, bu mu kor adama?!"

Komuyor işte Rıfkı." Koyacak" diyorsun, komuyor. Ömürlerini "oyarak ve koyarak" geçirmeyi marifet bilen adamlarla yola koyulduğun oluyor. O yollara lanetler okuyorsun artlarından. Sonra başka yollara koyuluyorsun. Gerçekten bir şeyin koymadığını anlıyorsun. Bardağına senin sevdiğin votkayı koyan arkadaşların oluyor mesela. "Balım daha fazla koyma" diyorsun onlardan birine. O kadar alkol  koyacak çünkü...

Ömrüne çok koymak isteyip koyamadıklarına, kıymak isteyip kıyamadıklarına yanıyorsun bazen Rıfkı. O pek fena oluyor. İçin kıyılıyor işte. "Açlıktan."Yaptıklarının karşılığı olmamasının, huzurun, şefkatin, güzel şeylerin açlığından... "Ben bu kadar kıyımı hak edecek n'aptım?" diyorsun, sadece nikah kıymak istediğini filan düşünerek... Söz konusu olan kıyımın derecesini anlıyorsun.

Ben bu yazıyı kıyanlar için koydum Rıfkı...

Sen böyle şeyler koyma, sen kimseye kıyma...




1 yorum:

  1. mutluluğun mürekkebi beyazdır yazılsa da okunamaz, sözüne uyarak buralara uzak düşmüştüm. dahası buraları terkettiniz sanıyordum.

    siz, kendinize neler yapmışsınız öyle?

    YanıtlaSil