17 Haziran 2012 Pazar

yıldızlar yokmus^^


                                                                                                                 Çağlar'a


Küçük Prensi hayatımın kutsal kitabı yapan annemin ilk karne günümde bana onu hediye etmesi değildir. Bana onu hediye ederken “Benim ilkokul öğretmenim bu kitabı  dersin ortasında açıp okumaya başlamıştı, çok etkilenmiştim” demesi , sonra ben kazık kadar bir öğretmen olduğumda bana bu anılarını hatırlatması filan da değildir. Hepsidir, ve hiçbirisidir. Annemin bana o kitabı aldığı vakitlerden itibaren büyüttüğüm cümlelerdir. Cümleler büyütebilmemdir.  Küçük şeylerden, çok küçük şeylerden yaptığım , büyük ve çocuksu çıkarımlarımdır. Sonra hep küçük şeylerdir. Çocuklardır. O çocuklardan biridir mesela:

  Zeyno, kuzenim dört yaşında filandır. En delikanlı zamanlarıdır yani. Onunla bir gece balkonda dünyayı yeniden keşfetmece oynadığımızdır. Çocukların bunun için dünyanın en müsait yaratıkları olduğuna tekrar tekrar tanıklık etmemdir. Yaz gecesinde balkondan görünen o ihtişamlı dolunaya bakmamızdır.. Dünyanın gerçekten güzel olduğu anlardan biridir.

    -Zeynocuum bak ay dolunay şimdi. Hem ayın da bir yüzü var, bizim yüzümüz gibi.
    -Evet, ama ay ağlıyoo.
    -Ağlıyo mu?! Neden ay ağlasın ki?
     -Çünkü yıldızlar yokmuş.


Bugün dünyanın en hüzünlü günbatımını küçük  yıldızıyla beraber sırtıma kondurdum. Küçük Prens’in dünyaya indiği ve ayrıldığı yeri. Herhangi bir yıldızı ve sırf bu yüzden yıldızlara bakmayı sevmeyi. Yıldızlara bakıp gülümsemek önemli bir iş. Küçük Prens gibi  “Ah, evet, yıldızlar beni hep güldürürler” demek önemli bir iş. Yıldızların konuştuğuna inanıyorum. Benim için sürekli bir şeyler mırıldandıklarına. Sonra gökyüzüne uzun uzun bakınca daha da uzakta olanları fark edince farkında oluyorum. Çünkü hala yıldızlar “var.”

Yıldızlar, başka başka insanlara farklı şeyler ifade ederler. Bazıları için sadece gökyüzünde titreyen ışıklardır. Yolcular içinse, bir rehberdirler. Bilim adamları için fikir kaynağıdırlar. Şu benim iş adamı içinse zenginlik. Ama herkes için sessizdirler. Sen hariç...”


6 yorum:

  1. sizi sevdiğimi biliyorsunuz değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öğrencilere okuyun dediğim bloglar listesinde oldugumu biliyorsunuz degil mi?

      Sil
    2. öğreniyorum.

      onur duydum.

      ve hep böyle anlatın küçük prensi, başkalarına değilse de en azından bana.

      Sil
  2. Laura'nın Yıldızı diye bir çizgi film var. Yiğit'in en sevdiği çizgi film. O sevdiyse bir bildiği vardır. Sen sevdiysen bir yanın hala masum demektir. İnandığın herneyse seni hep güldürsün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hep diyeceğim diyemiyorum...yolunuz izmire düşerse bir kahve içsek, yiğite waffle söylesek, nebilim...güzel olur. süpermiş, küçük prens ve martı üzerine olan tezler ayrıca:) çok sevgi, çok teşekkür...

      Sil
  3. ha unutmadan bunu okumalısın :)
    http://www.afilifilintalar.com/marti-ve-kucuk-prens-uzerine-tezler

    YanıtlaSil