Babam sonra sesini yükselterek “O dediklerin burada olmaz senin
yurt dışına gitmen lazım!” dedi. “Eşşeeğin...” diye başlayacak oldum,sustum. Görüşmediğimiz
zaman içerisinde ne kadar terbiyesizleştiğimin hiç ayırdında değildi. “Yurtdışı
mı?! İçim dışıma çıktı zaten, dalga mı
geçiyorsun sen?”diye çığırdım. “Sen” kelimesini seçmemin sebebi başkaydı
kuşkusuz. Çünkü birine seslenirken kullandığımız sözcükler ona verdiğimiz
değerle özdeştir “Ben”dedim-tıpkı “sen” e vurgu yapar gibi söyledim bunu- “Ayrı
eve çıkmak, tek başıma yaşamak istiyorum, evlenmek yani... Ama ev’lenmek. Eşyam
yok, yani bütün parayı kendi popomun keyfime harcadoğımdan doğru düzgün param
da yok. Ama bak vallahi çok istiyorum. 1+1 bakıyorum. Duvarlara asacağım şeyler
bile hazır...” gibi saçma sapan şeyleri ekledim bu ekstra saçma sapan
konuşmaya. “Ne lazım kızım?” diye sormasını bekledim. “Ne istiyorsun yani?”
dedi, Terbiyesizleşmemek için dişlerimi sıkıyordum. “Ne mi istiyorum, ne diye
bu konuşmayı yapıyorsam!” dedim bir hışım. Birileri söze karıştı. Söz karıştı. Of
iştee, aman oldu.
Eve gelip Game Of Thrones izlemekten başka bir çarem yoktu. Fakat
lanet Ttnet sinyal göndermiyordu modemime. Dolayısıyla telefonda beş kez kavga
edip, bütün hıncımı ttnet Sevcan’dan almıştım. Sonra arayıp, “Ya kusura bakma
tatlım, biraz gerginim, öfkemi kontrol edemiyorum da şu sıralar...”diyecek
oldum; ama bu kadar samimileştiğimizi sanmıyorum. Gerçi öfkenin dünyadaki en
gerçek ve en keskin duygu olduğuna kanaat getirmiştim geçen. Sevgimizi tam
olarak aksettiremiyorduk, hüznümüzü de; ama öfke başkalarının en iyi anladığı
yegane duyguydu. Bu yüzden çok iyi hocalardansa, çok öfkeli, çok psikopat
hocalar her zaman hatırlananlardı.
Annem menopozun eşiğindee ters ve düz taklalar atmakta,
tuhaf tepkileriyle şaşırtmakta, yeni aldığı elbiseyi beğenmediğim için, hayatına küsmekle meşguldü. Ağır şeyler
söylemiş olabilirdim. “Anne deve gibi bir kadınsın zaten, bu uzun elbiseler
sende mürebbiye etkisi yaratıyor, zebellah gibi olmuşsun” demek fazla olsa da,
durum acıydı. Özellikle "zebellah" kelimesi ile bokunu çıkarmış olabilirdim. Annem elbisesine lanetler etti, odamdaki ıvır zıvırları atmak
üzerine tehditler savurdu, saçımın renginin bok rengine benzediğini de
ekleyerek kapıyı çarpıp odamı terk etti.
25 yaşıma girdim an itibari ile dostumlar, bir ara onu da
yazarım,fakat şu an algılayabilmiş değilim.
ben de çok istiyorum 1+1 ev , tek başına yaşamak ama ankara da değil başka şehirlerde .
YanıtlaSilve bi de doğum günün kutlu olsun .
bence gel kibritçi kız izmire...ben ankara sevicisiyim, o ayrı.
Silyaşamak istediğim iki şehirden biri izmir ama parasızlık desem ?
YanıtlaSilbi de ankara da sevilir mi bee desem ?
bi de şu kelime doğrulamayı kapat desem ?
tek başına bir evde yaşamak hem sorumluluk alma, hemde kendi ayakların üstünde durabilmeyi gösterir.ahh ah bende istiyorum ayrı ev.
YanıtlaSilörgüt kurmalıyız bu durum üzerine lala...birleşelim.
Sil