Bir parmağın adı yüzük parmağı Rıfkı. Yüzük parmağı diye bir
parmak var. Yani işte yumurtaya can veren Rabbim, sanki çok önemsiz bir şey
icad etmiş gibi, görünümü en güzel olan parmağa “yüzük parmağı” adı veriliyor.
Başka işlevi yok sanki o parmağın... Şey diyorlar işte sorunca , bir tek o parmaktan kalbe
giden damar varmış , o yüzden manidarmış
..Vikvikvik.
Parmaklarımın çok güzel olduğunu söylüyorlar Rıfkı. Gerçi
sen de hep söylerdin. Neyse , konumuz bu değil. Geçenlerde parmağıma biri yüzük
taktı, inanabiliyor musun ? Vallahi şaka yapmıyorum. Şaka olduğunu düşünenler
oldu, hatta ben de ilk başta duruma vakıf olamadım. “Noluyoo?” dedim. “Neden!”
dedim. “Bir haftadır tanıdığım insansın ayol, bir kendine gel.” dedim ona. Ben
dedim de dedim ama Rıfkı, tek taşımı kendim takmadığım için, bütün kızlar
toplanmadığımız, neden yıprandığımızı sormadığımız için de egoma motor takıldı
hani...Uzun uzun yüzüğe bakıp triplere girdim. Etek giydim. Bacak bacak üstüne attım hanım hanımcık. Ellerimi
dizime koyup, yüzük parmağımı izledim. . Bunları yaparken evlenilecek kızcılık
oynadım. Ama sen eğlenilecek kızcılık
oynayıp eğlendiğimi düşün Rıfkı. Eğleniyorum zira!
Kafam karıştı Rıfkı . Evlenmek müessesi üzerine biraz kafa
yordum. Biraz evli insanlarla konuştum. Türk
Kültüründe evlilik üzerine akademik bir makale okudum. “Kendine gel Hande!”,,dedim.
“Evlenecek insan çeyiz malzemesi bakar, akademik malzeme ile iş yapmaz, mal
mısın?” dedim. Sonra kendimi “Tek istediğim çocuklarıma güzel hikayeler
anlatan, ve güzel kurabiyeler yapan bir kadın olmaktı” diyen Ursula Le Guin ablamla
özdeşleştirdim. Sylvia Plath'i de anımsamadan edemedim. Hani intihar etmeden
mutfak masasının üstüne çocuklarına süt ve kurabiye bırakıyor, ya. O şekil
modlara girdim zihnimde... İntihar iyi bir fikir değil Rıfkı, tamam sustum.
Sustum işte Rıfkı. Anneme gittim. Anneme dedim “Kafam
karışık anne.” Annem “Sevdadandır” demedi ama ona benzer şeyler söyledi. “Üzülüyorum
anne” dedim, birkaç damla yaş akıttım. “Ne yapacağıı bilmiyorum, işin kötüsü
ben bu işleri beceremiyorum, hani evlilik ne görmediğim bilmediğim için...” dedim.
“Hem özgürlük düşkünü olmam, insanların gözüne batıyor” dedim. “Kuş gibi özgür
olmayı düşünüyorum anne, kuş dövmesi yaptırıyorum yakın zamanda...” diye
ekledim. Evlatlıktan reddeceğini yine çemkireceğini düşündüm. “Senin seçimin Handecim .”diye
yanıtladı.
Bir kuş kondu badi parmağıma. Yüzük parmaktan daha güzel
olan parmağıma...
Evde annemin pişirdiği kurabiyeler de vardı.
O güzel kurabiyelerden alabilir miyim?
YanıtlaSilgüzel ve keyifli bir yazı olmuş çok beğendim uslubunu:) bana da beklerim kitapları yorumluyorum sevgiyle kal:)
YanıtlaSilhttp://myworldinthebooks.blogspot.com
:) tenk yuu
SilBlogumu takip edersen sevinirim. :)
YanıtlaSilçok sevdimmmm, uzun zamandır beni bu kadar keyiflendiren bi blog bulamamıştım :) bana da bi göz atarsın sevinirim efenim ;
YanıtlaSilhttp://berlindebirgurbetkusu.blogspot.de/
çok komiksun..
YanıtlaSilDüşünme atla gitsin!;)
YanıtlaSilblog çok güzel, banada beklerim. :)
YanıtlaSilislam sohbet
islami sohbet
Dini sohbet
sohbet islam
tubidy
tubidy müzik indir
tubidy mp3
tubidy mp4
ayrılık sözleri
ayrılık sozleri
guzel sozler
Şimdi anlamadım ki evleniyor musun bir hafta önce tanıştığın adamla. Yani erken değil mi.
YanıtlaSilHah bir de kesinlikle kuş ol uç, gez, toz hayatını yaşa. O evlilik olur zaten ya. Ne bileyim ben de evliliğe karşıydım annemler çok baskı yaptı, sonra mı ne oldu, oldu işte bir şeyler uzun hikaye.
Bu arada anlatımın muhteşem, gayeeet başarılısın. Tebrik ederim :)
Sevgilerimle
:)
anne kurabiyesine ve ezgiin günlüğüne bayılırım:) Sizi izlemeye aldım. Ben de bloğuma beklerim.
YanıtlaSilwww.bakbuharika.com