11 Temmuz 2014 Cuma

farkındalık yazısı

Bu bir farkındalık yazısıdır Rıfkı. Dinleyenlerden aro.

Lisedeydim. Kıçıkırık bir dershanenin kıçıkırık bir öğrencisiydim. İnsan o dönemlerde dershanede dereceye girmeyi çok önemli bir şey sanıyor. Girmemeyi de pek tabi. Başarının başkalarının şartlarına bağlı olduğu bir dünyaya sıkı sıkıya bağlanıyor. Bağlanmak temalı bir yazı yazmayacağım sevgili Rıfkı, beni bağlarımdan azad  et artık.Neyse, işte çok iyi bir üniversiteyi kazanacak, çok iyi bir hayat kuracak, her şey güllik gülistanlık olacak sanıyordum.  Yıllar geçti. Üniversite bitti. Üniversite sonrası yapılacak şeyler de. Güllerin dikenleri  her defasında her yanıma battı. Üstüne güllük gülistanlık hiçbir halt olmadı. Sadi’nin Gülistan’ı hariç.  Ha bir de gül ve bülbül mazmunu.

Sonra bir gün dershanenin rehberlik servisine gitmeye karar verdim. Henüz birilerinin bana rehber olacağına , yol göstereceğine inanacak kadar küçüktüm çünkü. Rehberlik servisindeki öğretmen , ki öğretmen olmadığını sonradan öğrenmiştim, felsefe mezunu tuhaf bir kadındı (Kıçıkırık eğitim sistemimiz felsefe ve sosyoloji mezunlarını dershanelerde rehberlik hizmetlerinde süründürmeyi pek sever. ) Bu tuhaf kadın, bana  önce boşanma macerasından anlattı uzun uzun. Boşanmanın ve ayrılıkların insan hayatında çok dehşetengiz etkiler yaratacağını düşünecek  kadar da küçüktüm çünkü.  Sonra kendi içime bu kadar fazla dönmemem gerektiğini, birazcık dünyayla ilgilenmem gerektiğini, dışarıda aslında çok güzel şeyler olduğunu  söyleyerek şu hikayeyi ekledi:

“Budist rahiplere, rahip olacak mertebeye eriştiklerinde şöyle bir test uygularlarmış. Arkalarından birisi elinde bir sopayla sırtlarına indirmek için gelirmiş. Farkında olup sopadan kaçan aday, rahipliğe hak kazanır, sopayı yiyen ise sopayı yediğiyle kalırmış. Bak, boşandıktan sonra bir süre o kadar boş baktım ki yollara… O kadar hiçbir şeyi görmedim ki. Hayat var Handecim,birazcık baksan etrafa…Vallahi diyorum…”

Rehberlik servisinden çıktığımda fırlama  arkadaşlarımdan birinden sigara istedim. Sigaraya başlamayacak kadar da küçüktüm çünkü. Şimdi bu hikayeyi anımsadığımda da bir sigara eksikliği hissettim. Birazcık etrafa baktım. Biraz, sonra biraz daha. Hayat var mı diye sorsan bilmiyorum ki ben Rıfkı.

 Çünkü beni çok dövdüler.

Çünkü güllerden çok yaralıyım.


Öptüm.