26 Mart 2014 Çarşamba

Rıfkı ile yorgunluk üzerine bir hasbihal

Rıfkı, gönlümün çöpsüz üzümü

Blogumu açıp bir süre durdum. Ne kadar zamandır yazmıyorum diye. İnsan yapmadığı şeyleri düşünmekten yoruluyor böyle durumlarda. İnsanın ne kadar yorulduğunu sana anlatmam zor.  Fiziksel yorgunluktan bahsetmiyorum pek tabi. Babaannem “gönül yorgunluğu” gibi romantik tabirler kullanırdı bu durumlarda. Ama ben romantik olamayacak kadar yorgunum Rıfkı. Nöronlarımdan bütün derilerime  kadar, kıyafetlerimden saç tellerime kadar yorgunum.

Annem için çok yoruldum Rıfkı. İnsanın annesi ölüme kafa atınca annesinden çok  yoruluyormuş. Anneler öldüğünde olacak yorgunluğu tahmin edemedim şimdi. Kör olunmaz herhalde;  bütün vücut felç geçirebilir. Sabunluyken ve sabunsuzken bile hep ağlanır. Annem için yorgunluğum geçti  şimdilerde. Annem  için daha fazla yorulabilirim.

Sonra ,Berkin için çok yoruldum.  Daha başka ölenler için de yorulduğum doğrudur. Ama Berkin beni çok yordu. Her gün dersine girdiğim  Berkin yaşında bütün öğrenciler dünyanın en çok gürültüsünü çıkarmış da ben onları susturmak için canhıraş bir çaba göstermişim gibi yordu. Her gün dersine girdiğim Berkin yaşında bütün öğrenciler ödevlerini hiç yapmamış da hepsine tek tek kızmışım gibi yordu. Her gün dersine girdiğim bütün öğrenciler sadece susmuş ,hiç derse katılmamış da onları derse motive etmek için taklalar atmışım gibi yordu.  Gürültüyü yaptıran esasen “devlet” Rıfkı,  ödevlerini  yapmayan esasen “halk”, susmayı marifet bilen ise çoğu zaman ben , çoğu zaman sen…  Edebiyat yapmak bile beni yoruyor Rıfkı,  konuşturma rica ederim!

Bu anarşist söylemlerimin zerre karşılığını alamayıp cânım tezimi bir kenara fıydırıp KPSS illetine eşek gibi çalışmak  şimdilerde beni yoruyor Rıfkı. Şu an KPSS ‘ye küfürler yazmaktan yorulacağım için onu başka bir yazının konusu yapıyorum.

Son olarak çok yorulan bir adama aşık oldum Rıfkı. Yine seni aldattım. Öyle böyle değil ama it gibi aşık oldum.  Bu kadar yorgunluğun üstüne hiç olmayacak şey değil mi? Oluyor işte canım. Olurmuş. Çok yorulan bir adam bütün yorgunlukların üstesinden gelebilirmiş.  MS gibi boktan bir hastalık insanı sandığından ve bütün bu yorgunluklardan fazla da yorabilirmiş. Sonra insan daha da fazla yorulmayı göze alıp mutlu mesut aşk yaşayabilirmiş.

Ben biraz dinleneyim Rıfkı.



Öptüm.

fotoğraf: Rudolf Eickemeyer